Bu yürek seni seveceğini biliyordu herhalde
Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir
Bire bin veren buğday
Elmadaki mayhoşluk
Hukuku Beşer
Çınçınlı hamam
Çizmeli Kedi
Sanki elleriyle komuşlar gibi
İkimizden bir işmar

Seni sevmemiş olsam sözlerim yarı yarıya
Gözlerim yarım
Ellerim Çolak Hüseyin eli
Seni sevmesem nefes almayı beceremem ki
Bugün günlerden ne
Cumartesi
Seni sevdiğim için cumartesi elbet
Seni sevdiğim için bak temmuz ayındayız
Ayşe onbaşı, Pir Sultan Abdal büsbütün sevdalıyım sana
Bu gemiler nereye gidiyor seni sevdiğim için
Seni sevdiğimden suyun akası geliyor
Bacaların tütesi
Nurhayat’ın hâlleri seni sevdiğim için güzel
İbrahim’in dilleri
İnsan seni sevince tutsaklığa kızar tabii

Savaşın adı geçse cinifrit olur
Ereğli’nin kömürünü düşünür ne kömür o be
Raman’ı düşünür Çukurova’yı düşünür
Seni sevdiği için Haliç’te bir uğultu
Marmara’da bir deniz
Isparta bahçesinde güller seni sevdiğim için koncalanıyor
Seni sevdiğim için kilim dokuyorlar Avşar’da
Yarın sabahlar seni sevdiğim için icat edildi
Penisilin halk şiiri canlı sinema

Mapusaneler Yedi düvel harbi İspanyol nezlesi
Sultan Hamid Don Civani
Ne bilsinler seni sevdiğimi
Başaklanmayan yulafa söylemeli
Cılk yumurtaya
Paslı demire
Kulağını bükmeli kurtlu kirazın
Hoşnut değillerse bu gidişattan
Akıl etsinler seni sevdiğimi

Yeşille turuncunun kafa barıştırması bu sevdadan ötürü
Tepemizdeki o göçmez tavan
Sulardaki yakamoz ortancadaki pembe
Ben seni sevdim diye

Bingöl vilayetinde kamyondan inince
Tığ gibi bir delikanlıya soruyorum
Siz nerenin bulutlarısınız böyle
Biz sizin sevdanızın bulutlarıyız
Bir yıldızlı akşamı varsa Ankara’nın
1953 kışları içinde
Karnı tok sırtı pekse hısım akrabanın
Konu-komşu dirlik düzenlik içindeyse
Birbirimizi daha çok sevelim diye

İnsan seni sevince iş-güç sahibi oluyor
Şair oluyor mesela
Meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri
Caysın be güzel
Caysın be iyi
Tütünü bırakıyor tütün neyime zarar
Keseme zarar ciğerlerime zarar sevdama zarar
Seni sevince adamın pabuçları eskimiyor
Beti-benzi yeni çarktan çıkmış gibi

Seni sevince insan bilgili saygılı gönlü gani şen
Saçları zencefilli
Erkencecik evine dönmek istiyor canı
Zembilinde karpuzlar hürriyetler duvaklar
Annesinin elini öpüyor ilkten
Yeğenine çukulata almış onu veriyor

Bakıyorsun -Güzin karanfil çiçeğini sever ya-
Güzin’e bir demet kırmızısından almış
Sırf seni sevdiği için ya başka neden

Hep seni düşün
Hep seni yaşat
Hep seni yıka
Seni doyur üç öğün
Seni bir kanım uyut sonra uyandır
Lokman Hekim seni sev diyor bana

Seni sevmeseydim ilkbaharı kodunsa bul gayrı
İstanbul diye bir kent yoktu ki yeryüzünde
Umut diye birşey yoktu ki seni sevmeseydim
Hak hukuk bereket diye
Eşitlik kardeşlik hürriyet diye

Yüreğime sağlık ne iyi ettim.

METİN ELOĞLU