Ben ki KÂDİR’in kulu
Ne kadar günah işlesem
O kadar yasallaşıyorum
Çaresiz kalmış hür kanunlarında ülkemin
Yalnız Seni sevdiğim zaman yasaklanıyorum.
Artık Müracat ettiğim yerden ölsem dönemem
hükümlerin hepsinde mahruk hüzünler saklanıyor
Cellatların önünde haykırıyorum
beni affettiğiniz zaman yine de ölürsem?

Gökler ne yüce binalardır ki direksiz.
Siyahı seyre durun ay ve güneşin arkasından
Azametli bir ihanet ki yüreğimde öldürüyorum
Bir kenara bırakarak bütün mükemmel güzellikleri
Hurma, buğday ve hasta
Artık kollarımı yakma vakti.

Acı ve acının çekilmesi yüreğimde
Ur ve urun patlaması göz çukurlarımdan
Bütün güzellikler sonunda ne kadar çirkince.

Ben ki rahman’ın kulu,
Adı ulu, şahsı ulu
Bir taht için gözlerimi köreltiyorum
Ne payeler biçtim eyvah kendime
Bir kürre rahmetine muhtacım ki,
Kahhar anında yakalanırsam,
Beni affet diye..

 

Mustafa Ulvi Coşkun